Sanatçı Ferdi Özbeğen, solunum yetmezliği nedeniyle dün öğle saatlerinde tedavi altına alındığı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde saat 21.45 sıralarında hayatını kaybetti.
12 yıldır prostat kanseri tedavisi gören sanatçının yaşamını yitirmesi üzerine İl Sağlık Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, "Kamu Hastaneler Birliği Beyoğlu Bölgesi Genel Sekreterliğine bağlı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan ünlü sanatçı Ferdi Özbeğen yapılan tüm müdahalelere rağmen maalesef bu akşam saat 21.15'te hayatını kaybetmiştir" denildi.
SANATÇI DOSTLARI HASTANEYE AKIN ETTİ
Ferdi Özbeğen'in vefatının ardından sanatçı dostları hastaneye akın etti. Acı haberi alır almaz hastaneye gelen sanatçılardan Coşkun Sabah, "Annemin cenazesinde birlikteydik. Benim parçalarımı okudu. Dostumdu aynı zamanda da rakibimdi. Tam bir İstanbul Beyefendisiydi. Kaliteli bir insanı kaybettik. Kırgınlık yaşamadık, güzel bir insandı" dedi.
Selami Şahin, 45 yıllık dostu Özbeğen'in yeri doldurulamayacak bir sanatçı olduğunu belirterek, "Üzülmemek elde değil. Kalbi, ruhu çok güzel bir insandı. 2012'de, 2013'te birçok sanatçıyı kaybettim. Allah kimseye dert keder vermesin. Onun yeri dolmaz. Yüreğim sızlıyor. Bugün gündüz uğradım, inşallah iyi olur diye ama kısmet kader bu. Her canlı ölümü tadacaktır" diye konuştu.
Hastaneye gelen sanatçılardan Ümit Besen de, duygularını şöyle ifade etti: "Arkadaşlar başımız sağ olsun. Ben gerçekten çok üzgünüm. Ben mazimi kaybettim diyebilirim. O benim mazimdi. 1980'li yıllarda tatlı bir rekabet içerisinde bu işi götürdük. Hiçbir zaman kötü bir davranışta bulunmadık. Ben her zaman şunu söylemişimdir: 'Ferdi Özbeğen, sen olmasaydın bende bu müzik dünyasında olmazdım.' Çünkü sen bu plağı tutturmasaydın bana plak teklifi gelmezdi demiştim."
FERDİ ÖZBEĞEN KİMDİR?
"Siyah tuşlarda keder, beyazda mutluluklar. Dolaşır parmakları onu buluncaya kadar" gibi hafızalara kazınan birçok şarkıyı seslendiren Ferdi Özbeğen, 1941 yılında İzmir'de doğdu, İzmir Özel Türk Koleji'nden mezun oldu.
Lise eğitiminin ardından İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde üniversite eğitimine başlayan Özbeğen, 1963 yılında babasının vefatı nedeniyle üniversite eğitimini yarıda bıraktı. Hürriyet Gazetesi'nin düzenlediği 1965 yılında düzenlediği ''Altın Mikrofon'' yarışmasına katılarak müzik yolculuğuna başlayan Özbeğen, yarışmadan sonra kendi orkestrasını kurarak ve eserler üretmeye başladı.
Kurduğu grubun dağılmasının ardından 1977 yılında ilk albümünü çıkaran Özbeğen, ''Sohbet'' adlı plağıyla Altın Plak ödülünü, ''Mutluluklar'' ile de Platin Plak ve Altın Piyano ödüllerini kazandı.
Müzikal yaşamı 28 albüm sığdıran Özbeğen, 1980'de, Gülşen Bubikoğlu, Tanju Gürsu ve Hulusi Kentmen gibi Türk Sinemasının emektarları ile birlikte ''Tanrıya Feryat'' adlı filmde oynadı.
Banu Alkan ile ''Piyanist'' adlı yapımda yer alan sanatçı, 1980'li yılların en popüler yapımlarından biri olan ''Perihan Abla'' adlı dizide de konuk oyuncu olarak yer aldı.